Aşağıda
okuyacağınız yazı, Hüseyin Üzmez’in 16 Eylül 2001 tarihinde, Süleyman
Efendi hazretlerinin vefatının yıldönümünde, köşesinde yazdığı
yazısıdır. Hüseyin Üzmez, henüz 16-17 yaşlarında iken, Türkiye’nin en
büyük hainlerinden biri olan gazeteci kılıklı Sabetayist Ahmet Emin
Yalman’a, yine dönemin Sabetayist başbakanı Adnan Menderes’in Malatya’ya
yaptığı ziyaret sırasında altı el ateş etmiş lakin öldürmeyi
başaramamıştır. Buna rağmen yirmi yıl hapis cezası almış bunun on buçuk
yılını yattıktan sonra serbest kalmıştır.
İslam’ı
ve memleketi müdafaa etmesi beklenilen hemen herkesin can kaygısına
düştüğü o devirde gencecik yaşında, bir başına Hüseyin Üzmez’in
gösterdiği bu cesaret, ihlâs ve samimiyet Süleyman Efendi hazretleri
tarafından takdir görmüş ve Üzmez, sürekli Süleyman Hilmi Tunahan
hazretlerinin maddi ve manevi desteğini görmüştür. Hapishaneden
çıktıktan sonra da vatanına, milletine, dinine hizmet gayreti içinde
bulunmuş olan Üzmez, ülkemizdeki çift kimlikli, Türk ve Müslüman
görünümlü hain Sabetayistleri ve planlarını yakından bilen, çözebilen
gücü yettiğinde aynı taktik hareketlerle bozabilen bir kişilikti.
Önümüzdeki
yıllarda bu Sabetayistler her yönleriyle daha da deşifre oldukça
Hüseyin Üzmez meselesi de çok daha net anlaşılacaktır. Onun, sözde
İslami gazetelerin sözde İslami yazarlarının neredeyse tamamının
''demokrat'' olduğu ve sözde İslami partinin, sözde büyük liderinin bile
''Ben Müslüman demokratım'' açıklamaları yaptığı zamanda, TV’lerde
canlı yayınlara çıkıp hiç kimseden korkmadan, elini masalara vurarak,
tekrar tekrar yaptığı;
➥ ''Ben
demokrat falan değilim. Demokrat olmaya mecbur muyum? Demokrasi denen
saçmalık yoktu, biz üç kıta yedi denize hâkimdik. Şimdi kendimize bile
hâkim değiliz.'' açıklaması ve ardından ''Hatıralarımı yazacağım''
açıklaması bizce bardağı taşıran son damlalar oldu. Biz zaten kendisine
büyük bir komplo kurulmasını bekliyorduk ve öyle de oldu…